• Dolar
    0.000
  • Euro
    0.000
  • Ç.Altın
    0.000
  • Altın
    0.000

°

Köşe Yazarı

Murat Bulut

#

  •  19 Ağustos 2022
  • KIRIKKALE İNSANI HAKETMİYOR MU?


    Ne kadar sosyal (!) bir toplum olduk değil mi?  Herşeyimiz sosyal medya üzerinden. Sevinçlerimiz , üzüntülerimiz, acılarımız, mutluluklarımız her türlü duygumuzu sosyal medya üzerinden duyuruyoruz.  

    Düğün mü var; eş-dost-akrabaya Whatsapptan’dan gönderiyor, unuttuklarımıza Facebook’tan paylaşıyoruz davetiyeyi. Birine kızdık kırıldık mı yazıyoruz sosyal medyadan atarlı giderli bir cümle. Yediğimiz/içtiğimiz zaten hep sosyal medyada. Ne yediğimizi herkes merak ediyor çünkü.  Serumlu paylaşımları hiç demiyorum zaten.  Serum taktırıp resim atmamak suç sanki. Vefat etmiş anamızın babamızın resmini paylaşıyoruz aklımıza geldikçe ‘çok özledim’ diye. Hayattayken aramaya vakit bulamadığımız, aradığında hep ötelediğimiz ‘ben seni sonra ararım’ dediğimiz anamızın babamızın resimleri. 

    Bayram/Cuma kutlamaları sosyal medyanın olmazsa olmazları. Arayıp ya da ziyaret edip ‘bayramın mübarek olsun’ demek zor geliyor.  Cuma namazına gitmeyiz ama cuma namazının faziletini anlatan bir paylaşım yapmak adetten oldu. Şehit cenazesine bile gitmez olduk. Olsun sosyal medyadan paylaşım yapıp ‘Hakkını helal et yiğidim’ diyoruz ya yeter. Bide şehit babasının kardeşinin koluna girip fotoğrafçımıza resim çektiriyoruz özellikle.  Onu da paylaştık mı tamamdır. Sosyal medya da herkes fikir sahibi. Bilgi sahibi olmaya gerek yok herkesin her konuda fikri var.

    Sosyal medya da yaza yaza konuşmayı unuttuk. Sosyal dünyanın içinde asosyal olduk adeta. Peki biz böyleyiz de şehir yöneticilerimiz ne yapıyor? Onlar bizden de asosyal. Şehrimizin il oluş yıldönümünü bile sosyal medya üzerinden kutladılar. Sıfır etkinlik sıfır organizasyon. Silahlı asker resminin üzerine ‘il oluşumuzun bilmem kaçıncı yıl dönümü kutlu olsun ‘ diye yazıp sosyal medyadan paylaş, bide basın bülteni gönder. Görev yerine getirilmiştir. Biz Cumhuriyet şehriyiz. Öyle düşman işgal etmemiş ki ‘şehrimizin kurtuluş yıldönümü’ olsun da onu kutlayalım.  Tek kutlayacağımız gün il oluş yıldönümü. O nu da iki satır yazı ile sosyal medyadan geçiştiriyorlar.

    Biliyorum şimdi diyeceksiniz ki; ‘iyi de bizim il oluş yıldönümümüz 17 Ağustos depremine denk geliyor o yüzden kutlama yapılmıyor’ Tamam ama biz 17 Ağustos’da il olmadık ki. Kırıkkale ve beraberinde ki 3 ilin il oluş tarihi 21 Haziran 1989’dur.  Resmi gazetede yayınlanan tarih budur. 17 Ağustos’da vali göreve başladı. Yani bizim asıl kutlamamız gereken  gün 21 Haziran olması gerekirken yöneticilerimiz belki de etkinlik yapmamak adına 17 Ağustos’u kendilerine bir kalkan yapmışlar.

    Bakın koskoca bir yaz mevsimini geride bırakmak üzereyiz. Allah aşkına bu şehrin insanı hiç mi bir etkinliği haketmiyor? Cumhuriyet Meydanı’nda herkesin katılacağı bir konser, bir organizasyon yapmak bu kadar mı zor? Yerel yönetimlerin görevi sadece asfalt atıp çöp almak mı? Ekonomik krizi falan bahane etmeyin. İnsanların  eğlenmeye de ihtiyacı var.  Suriye’de savaş var insanlar orada etkinlikler festivaller düzenliyor ama bizim şehrimizde nedense tek bir sosyal aktivite yok. Neden bizde halk konserleri olmuyor.  Hadi ulusal sanatçıları getiremiyorsunuz,  yerel sanatçılarımızı 15 günde 1 ayda meydanda halka konser verdirseniz olmaz mı? Evlere tıkalı kaldık. Park yok ki gidip bir çay içeceğimiz. Sağolun hepsini kaldırdınız. Cafelere mahkum ettiniz bizi.

    Ey il belediye başkanı, ey ilçe belediye başkanları! Size söylüyorum; bizim halkımızın bu tür organizasyonlara katılma hakkı yok mu?  Sizin gözünüzde Kırıkkale İnsanı yaz boyunca bir konser dinlemeyi haketmiyor mu? Eskiden olurdu ama son 10 yıldır (birkaç yıl ramazan etkinlikleri hariç) çıkarıldı faaliyet listesinden. 

    Hadi bizi geçtik. Orta yaşlıyız dedik. E hani gençler var. Z kuşağı diyoruz. Onların oyuna talipsiniz. Sadece belediyeler değil siyasi partiler. Hani bu çocuklar için ne yapıyorsunuz? Seviyorlar işte böyle konserleri.  Öyle iki elini sıkmakla oy mu alacağınız sanıyorsunuz bunlardan. Adana’ya gençlik festivaline iki otobüs genç götürmekle çözdüğünüzü mü sanıyorsunuz. Yapamaz mıydınız meydanda bi sokak basketbolu falan. Şöyle bi Sefo konseri. Yapamazsınız çünkü o kadar uzaksınız ki o gençliğe. 

    Bitti bitti yaz bitti de bizim çok sevilen o başarılı yöneticilerimiz bu halk için tek bir etkinlik yapmadı ya. Vallaha helal olsun. Ne deyim. Sağolun bizi çok düşündüğünüz için.  Sayenizde sosyal medyaya hapsolduk. 

    Biraz zorlama olur ama iyi niyet çerçevesinde şöyle de düşünebiliriz; yaz boyunca sağlam yola asfalt atıp, asfalt attıktan üç gün sonra su patlağı nedeniyle asfaltı kazıp, sonra yeniden asfalt atıp, 5 gün sonra yeniden su patlağı nedeniyle asfaltı kazmak gibi bol bol etkinliklerine şahit olduk belediyemizin.  Ayrıca; çeşmeden su yerine çıkan yanık sesleri bir konser havasında dinledik yaz boyu. Hakkını yemeyelim yine de.

    Neyse; Öğretmenevinde her Çarşamba valilik, kültür müdürlüğü ve öğretmenevi müdürlüğü organizasyonuyla yerel sanatçılar konser veriyor. Oraya gidelim. En azından bürokrasi düşünüyor böyle şeyleri…  

    Yazar Yorumları

    Yorum Yaz

    70838

    Hakkımızda

    #

    İletişim

    Kirikkalekusu.com

    info@kirikkalekusu.com

    2147483647

    2147483647