Farkında mısınız bilmiyorum veya ben de yanlış değerlendiriyor olabilirim. Son zamanlarda kiminle sohbet etsem konu salgını, ekonomiyi ve tabi ki Fenerbahçe'yi geçtikten sonra siyasete gelince belediye seçimleri üzerine yorum yapıyor. Oysa önümüzde ki ilk seçim, genel seçimler ama vatandaş genel seçimi atlayıp yerel seçime ilişkin fikrini söylüyor.
Şöyle bir fikir jimnastiği yaparsak; AK Parti, MHP, İYİ Parti, CHP, BBP, SP, DEVA, GELECEK derken hali hazırda 8 parti var seçime girecek (Kırıkkale için). Bunlara ilerleyen süreçte Muharrem İnce ile Mustafa Sarıgül’ün partilerini de eklersek 10 tane. Her bir parti üç vekil adayı çıkaracağına göre toplamda asgari 30 vekil adayımız olacak. Aday adayları olarak bakarsak 100’e yakın isim üzerinde konuşabiliriz. Üstelik şu anda mevcut vekillerden Ahmet Önal dışında kimsenin yeri garanti değil diyebilirim. AK Parti’den Ramazan Can’ın kesinlikle Kırıkkale’den aday olacağını düşünmüyorum. MHP’den Halil Öztürk ise beklenen performansı gösteremedi. Mevcut şartlarda liste başı olması zor gibi duruyor. Böyle olunca da CHP’nin 1. sıra hariç tüm partilerin listesi boş. Genel merkezle iyi ilişki kurmakla birlikte halkı kendine iyi anlatan listeye girer dersek, milletvekilliği seçimlerinin normal şartlarda hareketli geçmesi beklenir.
Üstelik eskisi gibi bir siyasi ortamda yok. Hani AK Parti’nin ilk 2 sırasının garanti vekil seçildiği, 3. vekillik için en fazla iki partinin çekiştiği dönemlerden bahsediyorum. İttifak sistemi ile birlikte artık her parti vekil çıkarma şansını yakaladı. Son seçimde bunu gördük. AK Parti 77 bin oyla bir vekil çıkarırken, CHP ittifak sayesinde 27 bin oyla vekillik kazandı. Ayrıca seçmen için alternatiflerde çoğaldı. Sağ seçmen gerek tepki oyları olarak gerekse de kendine yakın hissettiği için AK Parti ve MHP dışında, İYİ Parti, DEVA, Gelecek gibi partilere oy verebilir. Aynı şekilde CHP seçmeni için 2 yeni alternatif çıkıyor. Yani çok partili bir sisteme geri döndük diyebiliriz.
Şimdi tekrar gelelim kamuoyunun gündemi kısmına. Salgın, ekonomik kriz dışında kamuoyunun gündeminde benim izlenimim genel seçimler yok. Vatandaş siyasi kulislerde önümüzde ki yıl yapılması düşünülen genel seçimleri hiç konuşmuyor. Varsa yoksa yerel seçimler. Bunda şu ana kadar ortaya çıkan isimlerin yerel seçimi hedeflemeleri, vekil adaylığı düşünen isimlerin ortalarda pek gözükmemesi etken olabilir. Bunlarla birlikte mevcut yerel yönetimin etkisizliği de hem adayları hemde halkı genel seçimleri atlayıp 3 yıl sonra ki yerel seçimlere dönük yorum yapmaya sevkediyor. . Aynı zamanda mevcut belediye başkanının bir daha başkanlık düşünmediğini, hedefinin vekillik olduğunu sohbetlerde dile getirmesi, kamuoyunda da bu yönde bir beklenti olması, belediye seçimlerine ilgiyi artırıyor.
Dedim ya önümüzde ki yıl bir genel seçim olma ihtimali gözüküyor. 100’e yakın aday adayından bahsediyorum. Buna karşılık sahada vekil adaylığı çalışması yapan kaç kişi var? Teşkilat olarak bakarsak da yeni kurulan partilerin teşkilatları biraz biraz sahada. MHP’de bir kıpırdanma var. CHP Önal’la durumu kurtarıyor. İYİ Parti üye kayıtları ile hareketli. İktidar partisine gelince; il teşkilatı yeni olmasına rağmen kurum ziyaretlerinden öte bir aktivite geliştiremediler. Şu ana kadar kamuoyunda kendilerini hissettiremediler. Alt kadroları (kadın-gençlik- ilçe teşkilatları) daha aktif çalışma sergiliyorlar. İl teşkilatı bunların gerisinde kaldı.
Bir de il belediyesini hedefleyen isimlere bakalım; Harun Ulusoy, Yavuz Kuzucu, Arap Osman Baran, Bahattin Akyön, Murat Abalı, Mustafa Pekdoğan ilk akla gelenler. Daha üç yıl gibi bir zaman olmasına karşılık hedeflerini belirleyip o hedef doğrultusunda şimdiden çalışmaya başladıklarını görüyoruz. Doğrusunu da yapıyorlar. Son üç ay kala yapılacak çalışma ile kimse belediye başkanı olamaz. AK Parti için artık ‘kimi aday göstersek belediye başkanı seçilir’ dönemi de geride kaldığına göre bu yerel seçimde isimler ön plana çıkacak. Sonuç olarak erken kalkan yol alacak.
Yani demem o ki 3 yıl sonra yapılacak olan yerel seçimler, genel seçimlerin önüne geçmiş durumda. Önümüzde ki süreçte siyaset konu edildiğinde kim nereden belediye başkanı adayı olur, kim kazanır bunun sohbetlerini yapmaya devam edeceğiz. Vekillik şu anda ne halkın nede vekilliği düşünenlerin gündeminde. Birde acaba diyorum milletvekillerine halkın ilgisi mi kalmadı?
‘ALLAH RAZI OLSUN’ DEDİ GENÇ
Geçenlerde Kırıkkale Valiliğince Arpalık Çukuru mevkiine yapılan Huzur Köyü gezdim. Huzur köy ne derseniz; alkol ve madde bağımlılarının yeniden hayata kazandırıldığı bir proje. Bağımlılar, tedavileri sonrası burada rehabilite edilecekler. İçerisinde serasından, meslek edindirme atölyelerine, spor salonundan otel konforunda kalabilecekleri yerlere kadar herşey düşünülmüş. Ziyaretim sonrası arabaya bindim ve bir genç yanıma geldi. ‘Abi şehre mi gidiyorsun’ dedi. Bende ‘evet’ dedim. ‘Beni de bırakır mısın’ dedi. Bende tabi ki dedim ve arabanın arka koltuğuna oturdu. Ne iş yaptığımı sordu ‘gazeteciyim’ dedim. ‘Sen ne iş yapıyorsun’ deyince ‘abi ben bağımlıydım burada kalıyorum’ deyince Allah biliyor biraz tedirgin oldum.
Neyse sohbete başladık. 23 yaşında bir genç. 5 yıl madde kullanmış. 1 buçuk yıldır kullanmıyor. ‘Nasıl başladın’ dedim. ‘Arkadaş ortamı abi. Bize kimse bunun kötü bir şey olduğunu söylemedi’ dedi. Şimdi hem burada hayata yeniden tutunduğunu hem de meslek edindiğini söyledi ve ekledi ; ‘ Allah valimizden ve Süleyman Soylu’dan razı olsun abi. Bizim elimizden tuttular. Önce Allah’ın sonra onların sayesinde bu illetten kurtulup yeniden hayata döndüm. Sağolsunlar’
Ne güzel değil mi hiç tanımadığınız bilmediğiniz bir insandan ‘Allah razı olsun’ duası almak. Vali Bey buradan gidecek ama arkasından yıllarca hep bir ‘Allah razı olsun’ duası alacak. Bu arada, genç arabaya binip madde bağımlısıydım deyince tedirgin oldum dedim ya. Sonrasında mahcup oldum önyargımdan dolayı. Utandım çocuğa karşı. Yüzüne diyemedim ama arabadan inince ‘ önyargımdan dolayı hakkını helal et be çocuk.’ diye seslendim usulca.
#
Kirikkalekusu.com
info@kirikkalekusu.com
2147483647
2147483647