Arkadaşlar bu yazımda alışıla gelmişin dışında hep şikâyetlerden değil de birazda affınıza sığınarak çözüm önerileriyle engelli kardeşlerimi de eleştirmek istiyorum. Şikâyetlerimizi bir söyleyelim desem söylenenler hep aynıdır; bozuk yollar, yüksek kaldırımlar, aşılması zor kapı eşikleri, ulaşılması zor kamu binaları, yani engel çok ama unutmayalım tek suçlu yetkililer değil arkadaşlar, bu iş de bizlerde suçluyuz sorunu yaşayan, engel olduğunu düşünen bizlersek eğer, çözüm üretip yetkililere başvurmalıyız.
Şikâyet en kolay yöntemdir, engelimizin arkasına sığınıp beklemek engel kelimesinin gerçek anlamını taşımaktır. Bana göre sadece tüketmek yerine birazda üretelim çalışalım kimse bizden fazla bir şey istemiyor elimizden geleni yapalım bize geri dönüşümü muhakkak olacaktır.
Üreten insan kesinlikle engelli değildir. Üretirken maddi çıkar beklemeden maneviyatı daha çok ön planda tutarak çalışmalıyız çünkü maddiyet geçici maneviyat kalıcı ve daha önemlidir.
Kendisini işe yaramaz engelimle ne yapabilirim, diye düşünen kardeşlerimize etrafına bakmalarını ve engelin sadece fiziki bir eksiklik olduğunu, düşünen fikir üreten hiçbir kimsenin engelli olmadığını birkaç örnekle belirtiyim;
-Âşık Veysel (Görme Engelli)
-Metin Şentürk (Görme Engelli)
-ismet İnönü (işitme Engelli)
Yukarda ki saygın değerli kişiler ve aklıma gelmeyen niceleri ülke için, insanlık için çalışmış ve çalışıyorlar sözleri, eserleri hala dillerdedir. Engelli olmanın biz istemediğimiz sürece bizi hayattan koparamayacağının en büyük ispatıdır. İş ve çalışmak isteyen arkadaşlar genelde sitem ederler, hep ret cevabı alınca ama biz bir de yapabileceğimiz işle başvursak işverene daha iyi olmaz mı? Kendi kapasitemizi kendimiz biliyoruz neleri yapabiliriz neleri yapamayacağımızı kendimiz biliriz. Engelli kardeşlerim dışardan bizler hassas, dayanaksız görünebiliriz toplumdaki bu görünümü silmek için evlerden çıkıp bu hayatta bizlerinde yaşadığını ve bizlerinde evlere hapis olmak yerine topluma karışmamız gerektiğimizi belirtmek isterim.
Buradan sevgili işveren kişilere seslenmek istiyorum; kapınıza iş için gelen engelli kardeşlerimizi ne kötü konuşmalarla ne de ellerine üç beş kuruş vererek yollamayınız. Kötü üslup, yaşama zevkinden alı koyacağı gibi toplumdan da uzaklaştıracaktır. Para verip yollamak ise hazırcılığa iteceği gibi dilenciliği meslek edinmesine teşvik edecektir.
İş konusunda yardımcı olmak isteyenlere iki alternatif belirtmek isterim; Akülü tekerlekli sandalye kullanan kardeşlerimizin araçlarının arka kısmına reklam vererek hem topluma bir engelli kardeşimizi kazandırmış olurlar hem bu sayede reklamları yapılmış olur. Alış-veriş merkezlerinin her ay bastırıp dağıttıkları fiyat bildirgesi, el ilanı gibi broşürleri engelli kardeşlerimize dağıttırarak yardımcı olabilirler."
Düşünen hiç bir insan engelli değildir"
Saygılarımla
#
Kirikkalekusu.com
info@kirikkalekusu.com
2147483647
2147483647