• Dolar
    0.000
  • Euro
    0.000
  • Ç.Altın
    0.000
  • Altın
    0.000

°

Köşe Yazarı

Murat Bulut

#

  •  11 Kasım 2021
  • İKİ FARKLI ÜLKÜ OCAĞI


    Kırıkkale Ülkü Ocaklarını uzun bir süredir dikkatli bir şekilde takip ediyorum. Güzel çalışmalara imza attıklarını söyleyebilirim. Kariyerli isimlerden oluşan bir yönetim kurulu var.  2 doktor (biri aile hekimi biri kalp doktoru), 4 avukat, 2 tarihçi-yazar, 4 öğretmen, bir mühendis. Şampiyonlar ligi gibi bir kadro. Başkanlığını da Tuner Alp Tekin yapıyor. 

    Bilindiği üzere MHP’nin gençlik kolları yok. Ülkü Ocakları bir nevi MHP’nin gençlik kolları görevini üstlenen bir yapı. Biz kısaca ülkü ocakları diyoruz ama asıl adı; Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı. Yani bir vakıf. Gençlerin  biraraya gelerek teşkilatlandığı bir eğitim merkezi. Hatta bir okul da diyebiliriz.   Kırıkkale teşkilatına bakıyorum güzel çalışmalar yapıyorlar. Örnek verecek olursam; Teknofest’e iki yıldır proje hazırlıyorlar, bilimsel makale yayınlayan bir sayfaları var, her hafta tarihten edebiyata farklı konularda eğitim-kültür  seminerleri veriyorlar, medya okur-yazarlığı konusunda çalışmalar yapıyorlar, üniversite ve lise sınavlarına girecek gençlere ders veriyorlar, kitap desteği sağlıyorlar, sık sık sokak hayvanları ile ilgili programlara imza atıyorlar, ilk yardım konusunda eğitim veriyorlar,  uyuşturucuya karşı seminerler düzenliyorlar, milli bayramlarda çocuklara balon dağıtım gibi organizasyonlar hazırlıyorlar, Kuran-ı Kerim tilaveti  gerçekleştiriyorlar.

    Baktığımız zaman hani şampiyonlar ligi gibi dediğimiz kadronun gereği yapılıyor. Tam bir okul gibi. Tam bir eğitim vakfı gibi. İsmine ve asıl amacına yakışır çalışmalar. Ancak bir yere geliyorlar sonra bir açıklama bütün bu yapılanlar boşa gidiyor. Şimdi de size  bahsettiğim açıklamalardan bir kaçını yazayım; Yahşihan Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz’ın darp olayı sonrası yapılan açıklama mesela; “Ülkü Ocakları dün olduğu gibi bugünde hesap sorucudur. Başkanımızı darp eden çakal, Ülkü Ocaklarının hışmına uğrayacak, en ağır şekilde cezalandırılacaktır.” Bir başka paylaşım; ‘Uyarıyoruz! Ayağımıza basan olursa aklını başından alır, dalımızı kıranın ağacını kökünden sökeriz..!’ Son olarak da MHP Keskin İlçe Başkanı Zafer Çakmaklı’nın istifasına ilişkin paylaşım “Herkes haddini bilsin! ….bu şahsiyetin içinde bulunduğu gaflet, dalalet ve hıyanetten uyandırmak biz ülkücülerin ve Ülkü Ocaklarının vazifesidir… Bu ve bundan sonra bu tür davranışların içerisinde yer alan ve almayı düşünen kişilere Ülkü Ocaklarının varlığını hatırlatmak boyun borcumuzdur.”

    Bu söylemler hep tehdit içerikli. Yine aynı açıklamanın içinde Halil Öztürk’ü adeta kutsallaştıran şöyle bir söylem var; …Av. Halil Öztürk 'ü abdest almadan istifa metninde anmıştır” Abdest almadan anmak ne demek? Birini överken onu kutsallaştırmak bence övdüğünüz kişiye yarar değil zarar verir. Gördüğüm ülkü ocaklarının iki yüzü var. Biri son derece güzel çalışmalara imza atan, eğitim veren, gençleri doğruya yönlendiren, diğeri ise tehdit eden, hesap soran, korku pompalayan bir yüz. Bu yüzü; yukarıda ki kadroya, faaliyetlere yakıştıramıyorum.  Diyorum ki; bu tehdit eden doktor mu, avukat mı, tarihçi ve yazar mı? Hangisi diye kendi kendime soruyorum. Benim görmek istediğim ki bu sadece benim değil tüm toplumun görmek istediği yüz sanırım ilki. Bu yüzü çok seviyorum ama ikinci yüz ile karşılaşınca o sevdiğim-beğendiğim yüzden uzaklaşıyorum. Eğer ülkü ocakları tehdit ve hesap soran dili bırakırsa, hiç şüphesiz toplumda hakettiği karşılığı mutlaka bulur.

    LÜTFÜ TÜRKKAN’DAN SIKILDIM

    Bir Lütfü Türkkan muhabbetidir gidiyor. Ne İYİ Parti nede iktidar bu süreci yönetemedi. İYİ Parti yönetemedi; ilk gün disipline verecekti, hem takdir toplayacak hemde iktidara alan bırakmayacaktı. İktidar yürütemiyor; günlerdir tüm işini gücü bıraktı Lütfü Türkkan üzerinden siyaset yaptı. Sıkıldım Türkkan muhabbetinden. İktidar ekonomik krizi gündemden düşürmek için malzeme olarak gördü. İşte ülkemizin siyaseti; biri küfrediyor küfredenin tarafı koruyor, karşı taraf bütün politikasını bunun üzerine kuruyor. İktidarından muhalefetine ne boş işlerle uğraşıyoruz görün işte…

    ÖZTÜRK’E TEBRİK

    Zaman zaman eleştirdiğim MHP Milletvekili Halil Öztürk’ü bu defa gerçekten tebrik etmek istiyorum. Marifet iltifata tabidir çünkü. Son günlerde sosyal medyada Öztürk’e yakın isimlerin ortak bir söylemine çok sık denk geliyorum.‘Sayın vekilimiz yaklaşık 3 bin kişiye iş imkanı sağladı.’ 3 bin kişi çok büyük bir rakam. Hele hele işsizliğin hat safhada olduğu günümüzde 3 bin kişiye iş imkanı sağlamak takdiri hakeden bir performans. Bu bilgiyi paylaşanlar, bunu Halil Öztürk’ten almış olacaklar ki haklı olarak vekilin başarısını kamuoyu ile paylaşıyorlar. Siyasilerden görmek istediğimiz hareketler işte bunlar. Sayın vekilin Kırıkkale milliyetçiliği  aşikar olduğu için bu 3 bin kişinin Kırıkkaleli olduğunu söylemeye gerek yok. 3 bin Kırıkkalelinin Öztürk sayesinde evine ekmek girdiği düşünülürse diyeceğimiz tek şey; iş arayanlar için bir umut oldunuz tebrikler Sayın Öztürk..

    Yazar Yorumları

    Yorum Yaz

    31200

    Hakkımızda

    #

    İletişim

    Kirikkalekusu.com

    info@kirikkalekusu.com

    2147483647

    2147483647