• Dolar
    0.000
  • Euro
    0.000
  • Ç.Altın
    0.000
  • Altın
    0.000

°

Köşe Yazarı

Murat Bulut

#

  •  10 Ocak 2022
  • TARAFSIZ BASIN İSTENMEZ/SEVİLMEZ…


    “Gazeteciler halkın sesidir, tarafsız basın demokrasinin vazgeçilmezidir, toplumun aydınlatılması için çok önemli bir görev üstleniyorlar, özgür basın önceliğimizdir” vs vs...

    Bu sözler,  her 10 Ocak’da  siyasilerden bürokratlara, sivil toplum örgütü temsilcilerine kadar tüm makam sahiplerinin yayınladıkları kutlama mesajlarında yer alır. Bakın açık ve net bir şekilde söylüyorum;  aslında hepsi koca bir yalandır. Bunları yayınlayan hiçbiri, basın için söylediklerine inanmazlar. Asıl duygu ve düşünceleri o değildir çünkü.

    Yukarıda basına yazılan sözleri yazanlar, kendilerini ilk eleştirdiğimizde hemen karşı bir tavır sergilerler.  Çünkü makam sahipleri asla eleştiriyi kabul etmezler. Onlar, herşeyin en iyisini bilirler, her yaptıkları doğrudur, asla yanlış yapmazlar.  Yanlış yaptığını söylediğimizde de seni düşman ilan ederler.

    Onlar için tarafsız basın olmaz. Çünkü basının tarafsız olması için yanlış veya eksik yapıldığında, makam sahibinin eleştirilmesi gerekir. Oysa makam sahipleri  bunu istemezler. Onlar sadece kendilerinden taraf olunmasını beklerler.

    Onlar için toplumun aydınlatılması görevi;  sadece iyi yaptıklarını paylaşmanızla özdeştir. Kurum, basın bülteni gönderir, siz onu yayınlarsınız ve böylece toplumu aydınlatmış olursunuz.  Makam sahipleri için hatalarını söylemek, toplumu aydınlatmak değil toplumu yanlış bilgilendirmektir.  Olurda eleştirdiniz hemen menfaatçi olursunuz.  Ayrıca mutlak suretle kendilerini sevmeyen biri tarafından yazdırılmışsınızdır. Gazetecinin kendi aklı fikri yoktur çünkü onlara göre.  Hep birileri tarafından yazdırılırlar.

    Överseniz öyle değildir ama. O zaman gazeteci kendi aklı fikri ile övmüş olur. Översek menfaatçi falanda olmayız.  Çünkü övdüğümüz zaman doğruları yazmış oluruz onların nazarında.

    Her ne kadar kimi kurum ve kuruluşlar tarafından internet medyacılığı yaptığım için resmi olarak tanınmasam da (diğer internet medyacılığı yapan meslektaşlarım gibi) , kimi kurum ve kuruluşlar tarafından da aleyhlerine yazdığım için düşman olarak görülsem de 21 yıldır bu şehirde  gazetecilik yapıyorum.  Son 16 yılında aynı zamanda köşe yazarlığı da yapıyorum. Mutlaka eksik olduğum, yanlış yaptığım zamanlar olmuştur.  Kimi zaman belki de önyargı ile eleştirdiğim kişilerde vardır. Birçok makam sahibini yeri geldi eleştirdim. Bunların büyük kısmından tepki aldım, düşman görüldüm. Sadece birkaç  kişi hariç.  Mesela; CHP İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağ. Kendisini hemde ağır bir dille eleştirdiğim yazım sonrası beni arayıp düşüncelerime saygı duyduğunu ama neden öyle yaptığını son derece kibar bir dille anlattı. Bu, onun nezaketiydi.  Yine Ramazan Can, zaman zaman kendisini eleştirmeme karşılık hiç ters bir tepki vermedi. 

    Gazetecilik dönemimde; 3 il belediye başkanı, onlarca ilçe–belde belediye başkanı, yine onlarca  siyasi parti il-ilçe başkanları, 15’e yakın milletvekili, 7 vali, sayısını hatırlamayacağım sivil toplum örgütü temsilcisi gördüm.  Birçoğu ile görev yaptıkları dönemde ters düştüm. Kimisiyle mahkemelik oldum.  İlginçtir makam sahibi iken ters düştüklerimin büyük kısmı ile makamdan ayrıldıklarında dostluklarım oldu.  Makam sahipleri böyledir;  o koltukta oturdukları sürece eleştirilmeyi sevmezler. Sürekli alkışlanmak isterler. Çünkü öyle alıştırılırlar(En çok da bizler tarafından). Makamdan düşünce o kendini övenlerin, ağam paşam diyenlerin bir anda kaybolduklarını görürler.  Sonra yalnızlaşırlar. Bakarlar ki çevrelerinde 3-5 kişi dışında kimse kalmamış.

    Bir makam sahibinin çevresinde onu eleştiren kimse yoksa büyük bir gaflet içerisindedir.  Çünkü mutlak suretle yanlış yaptıkları bir şey vardır. Ve o gafletten makamı bıraktıklarında uyanırlar. O zamanda bazı şeyler için çok geç kalınmış olur.  

    O yüzdendir ki 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü için yayınlanan mesajların hiçbiri gerçek duyguları içermez.  Çünkü makam sahipleri eleştiren gazeteciyi sevmez ve istemezler.  Bu iki artı ikinin dört ettiği kadar gerçektir.

    Bu arada 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün aslı  1961 yılında yaşanan ‘9 Patron Olayı’dır.  Bu gün; çalışan gazetecilere devlet tarafından bir takım haklar verilmesine karşı çıkan gazete patronlarının (9 gazete patronu)  tepki olarak gazete çıkarmadıkları ve çalışan gazetecilerin, patronlarına karşı 3 gün süreyle gazete çıkardıkları günün yıldönümüdür.  Bugün çalışan, sahada ki gazetecilerin günüdür.   

    Çalışan gazetecilerin günü kutlu olsun. Her daim varolun..

    Yazar Yorumları

    Yorum Yaz

    31865

    Hakkımızda

    #

    İletişim

    Kirikkalekusu.com

    info@kirikkalekusu.com

    2147483647

    2147483647