YILLARCA AVUTTUK/AVUTULDUK

43 ilin geçiş noktası… Kırıkkale için en çok kullanılan tanım budur.  Yıllarca biz basın mensupları, siyasiler, vatandaşlar, bürokratlar hep Kırıkkale için ‘43 ilin geçiş noktası’ dedik/dediler. İşin acı tarafı birde bu tanımla övündük. Geçiş noktası olmak iyi bir şeymiş gibi baktık olaya. Oysa geçilip gidilen bir yer olmanın ötesine geçememenin nesi övülür sorgulamadık. 

Niye geçiş noktasıyız ki? Demek ki kalınacak bir sebep yok içeride. Kırıkkale’ye yeni atanan bürokratlara hep sorarım; ‘Kırıkkale’yi daha önce gördünüz mü’ diye. Hepsinin ortak cevabıdır; memlekete giderken kenarından geçtik. Bir önceki valimiz Sayın Bülent Tekbıyıkoğlu demişti ki; bu şehir kenarından geçilip gidilen bir yer olmamalı.  Şehrimiz yıllarca kenarından geçilip gidildi. Kimse durmadı. Kimse kalmadı. Kimisi otobüsün camından, kimisi arabasından öylece baktı ve geçti. Ne yol boyu tesislerimiz (Eypark hariç) oldu kalınacak, ne içeride geçip gidenlerin merak edip  bakalım diyeceği bir eser. 

Geçip gidilen yer olmakla avutulduk/ avuttuk. Şehirde olan üç beş görülesi yerinde tanıtımını yapmadık. Ne bilsin geçip gidenler içeride ne var diye. Anlatmadık ki.  

Geçen gün yeni valimiz Mehmet Makas’ın sosyal medya paylaşımlarını gördüm. Keskin’i anlatıyor. Sulu mağarayı, fişekhaneyi, bedesten çarşısını, Hacı Taşan Kültür Merkezini. Bu paylaşımlarla insanları davet ediyor. Bunları hiç yapmadık doğru düzgün. Yol boyuna bir çarşı yapmadık mesela Afyon gibi. Biz hep geçilen şehir olduk. 43 ilin geçiş noktası olmanın tek kuruş faydasını görmedik. Geçenlerin kalması hiç aklımıza gelmedi. Bir tek bayram zamanı kaldılar geçiş noktasında. O da mecburiyetten trafik sıkıştığı için. Bir an önce geçmek için dua etti o trafikte kalanlarda. Haberlerde 43 ilin geçiş noktasında trafik kitlendi diye anlatıldık. 

Sayın siyasiler, bürokratlar, iş insanları, STK temsilcileri, biz basın mensupları. Sözüm size hepimize; Şu geçiş noktası kimliğimizden sıyrılalım artık. Geçilen değil kalınan yer olalım. Mesela yerel seçimler yaklaşıyor, adaylarımız bunun vaatlerini versin, kalıcı yer olmak için projeler üretsin. Üretsin ki kenarından bakılıp gidilmesin bu şehre….

ACİL BELEDİYE BAŞKANINA İHTİYAÇ VAR 

Bu şehrin en acil ihtiyaçları nedir desem gelecek cevaplar tahminim şu şekilde olur; su, yol, park, istihdam vs. Oysa bu şehrin bana göre en acil ihtiyacı bir belediye başkanıdır. Çünkü bu sorunları çözecek merci belediye başkanlığıdır. 

Bir Kırıkkaleli olarak üzülerek söylüyorum şu anda şehirde belediye başkanı yok. Hatta şu anda ifadesi yanlış olur uzun zamandır yok.  Birkaç düğün cenaze olmasa mevcut belediye başkanını görmek çok az insana nasip olacak. Bıraktı şehri.  İlgilenmiyor, umursamıyor. Milletvekili adayı olamadıktan sonra iyice uzaklaştı. 

Yeniden aday olmayacağını söylüyormuş her yerde. Hatta bunu Milletvekili Mustafa Kaplan’a da söylemiş.  Kaplan basınla buluşmasında ‘aday olmayacağını söyledi’ demişti bize. AK Parti Genel Merkezine, İçişleri Bakanlığına çağrımdır; bu şehre yerel seçimlere kadar bir belediye başkanı atayın. İşleri takip edecek, çalışmaları yürütecek, şehirde halkın sorunlarını anlatacağı bir belediye başkanı atayın. Bir muhatap atayın Kırıkkale’ye. O atama yapılırsa inanın su,  yol, park her ne istiyorsanız hepsi gerçekleşir. Eğer ki yeniden mevcut belediye başkanı ile devam edecekseniz bari onu açıklayın da belki o heyecanla (hiç ummasamda) yeniden şehrine sahip çıkar. 

Özellikle AK Parti’ye sesleniyorum! Hani bir paylaşım yapıyorsunuz ya; AK Parti’de ışıklar hiç sönmeyecek diye.  Belediyede makam katında ışıklar yanmıyor, söneli çok oldu haberiniz olsun…

PARTİSİZ ADAY DÖNEMİ̇ 

 İlginç bir yerel seçim dönemi yaşıyoruz. Aday çok partisi yok. Aday adaylığı düşünenlere ‘hangi partiden’ diye sorsam ‘henüz belli değil’ cevabını alıyorum. Sadece merkezde değil ilçelerde, beldelerde de durum aynı. Partisiz aday adayı enflasyonu yaşanıyor. İlk defa böyle bir duruma tanık oluyorum. Sebeplerine baktığımda karşıma şu gerekçeler çıkıyor; 

1- AK Parti eski gücünde değil. Artık AK Parti adayı olmak kesin kazanır inancını taşımıyor. 

2- Seçmenin tercihlerinde ciddi değişim var. Bir AK Partili gidip CHP’ye oy verebiliyor mesela. Bunu son seçimde gördük. 

3- Aday adayları eskisi gibi son birkaç ay kala sahaya inmedi. Yıllardır çalışan isimler var. Dolayısı ile bir kitle oluşturdular. O kitlenin gücü ile parti farketmez diyebiliyorlar. 

4- Aday olacak parti sayısı arttı. 

Tüm bu gerekçelerle herkes her partiden aday olabilir. Çok adaylı bir seçim dönemine hazır mısınız?