Geçtiğimiz hafta siyasi gündemin ilk sırasında Erdal Baloğlu’nun MHP İl Başkanlığı görevinden alınması vardı. Siyasi gündemin ilk sırası diyorum çünkü ana gündem maddesi yüksek faturalar, zamlı ürünler, akaryakıtta ki önleyemeyen yükselişti. Yani ekonomik kriz. Baloğlu’nun görevden alınması sürpriz oldu çünkü beklenmiyordu. Başarılı (genel merkez tarafından da takdir görmüş ) bir görev dönemi vardı. Baloğlu görevden alınacakmış denildiğinde ‘hadi canım ne alaka niye alsınlar başarılı bir il başkanı’ değerlendirmesi sıkça yapıldı. Ama genel merkezler özellikle ‘uyum’ sorunu olan illerde zaman zaman değişime giderler ve burada da en zayıf halka hep teşkilat başkanı olmuştur. Bu anlayışın son kurbanı da Erdal Baloğlu oldu.
Baloğlu için görevden alındıktan sonra, siyasette örneğine çok tanık olmadığımız bir şekilde toplumun hemen hemen her kesiminden teşekkür ve destek mesajları paylaşıldı. Oysa biz gideni çok önemsemeyiz. Demek ki Baloğlu kendini sevdirmiş. Kubbede hoş bir seda bırakmış olacak ki toplum da onu bıraktığı hoş sedayla uğurladı. Mesela AK Parti İl Başkanı Mustafa Kaplan’ın mesajını çok beğendim. 1 yıl süreyle beraber görev yaptığı cumhur ittifakının diğer il başkanı için kullandığı dil, öncelik sırası takdire şayandı. Dedim ya her kesimden tebrik ve destek aldı Baloğlu. Diğer partililer siyasette seviyeli duruşundan, kimisi hoşgörüsünden, kimisi Kırıkkalespor sevdasından, kimisi hayvanseverliğinden, kimisi nezaketinden, kendi partilileri de MHP ve ülkücü davaya hizmetlerinden dem vurarak kısaca partili partisiz herkes Baloğlu’nu tebrik edecek bir konu bularak teşekkür etti. Bir tek milletvekili adayı yaptığı, sonrasında yeniden merkez ilçe başkanlığı görevine gelmesini sağladığı, ‘benden sonra ki il başkanım’ dediği uzun yıllara dayalı arkadaşı dostu olan Murat Abalı hariç. Abalı ne basına gönderdiği ve içerisinde birlik beraberlikten bahsettiği upuzun başkanlık açıklamasında nede sonrasında yaptığı konuşmalarda Erdal Baloğlu’nun ismini andı. “Geçmişten günümüze, samimiyetle partimize hizmet etmiş tüm ülküdaşlarımıza ve gönüldaşlarımıza” cümlesinin içine sakladı Baloğlu’nu. Oysa ‘Birlikte rahmet, ayrılıkta azap’ şiarıyla göreve başlıyordu. ‘ama’sız, ‘lakin’siz ‘fakat’sız bir şekilde teşekkür etmeliydi Baloğlu’na. İsmini anarak, ‘birlikteyiz, bu kutlu dava için beraber yürüyeceğiz’ demeliydi. Eksik yaptı. Gönlünü almalıydı, es geçti.
Abalı kendisi için bence biraz erken olmakla beraber zor bir yolculuğa başladı. Yükü ağır. Zemin kaygan. Hem ülkenin içinde bulunduğu krizden ittifak olarak payına düşeni halka anlatıp onları ikna edecek, hem Baloğlu başkanlığında alınan son seçimde ki 42 bin 600 oyu koruyup hatta daha da üstüne de koyacak hemde bu süreçte yaşanan kırgınlıkları telafi edecek. Tüm bunları başarırsa Abalı için 2023 sonrası yeni bir dönemin kapıları açılır. Hedefi olan Kırıkkale Belediye Başkan adaylığına koşar adım gider. Aksi durumda, kendisine hizmetleri için teşekkür edecek bir il başkanına görevi bırakır. İşi zor, zamanı kısa. Görev onda. Bugün için heyecanlı ve istekli. Bu heyecanı en azından önümüzde ki seçimlere kadar canlı tutabilir mi izleyip göreceğiz…
Bu arada; dün dünyaya gelen evladı Akçahatun Abalı’ya da hayırlı bir ömür diliyorum. Siyasetin yoğunluğunda dünyanın en güzel hediyesini ihmal etmemesi ve her anını doya doya yaşaması temennisi ile…
İYİ PARTİ’DE BİR İNANMIŞLIK VAR
Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti il teşkilatı basınla biraraya geldi. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle sohbet tadında bir buluşmaydı. İl Başkanı Bülent Altınışık, partisinin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Şöyle baktım da sanki seçimlere en hazır parti İYİ Parti gibi duruyor. Harıl harıl çalışıyorlar. En önemlisi de il başkanından ilçe başkanına, kadın kollarından gençlik kollarına yani en üstten en altta ki üyesine kadar hepsinin yüzünde bir inanmışlık var. Siyasette dengeler çok sık değişiyor. Bugün baktığımız noktada İYİ Parti ciddi bir yükseliş içinde. Bu yükselişin temelinde de bence yüzlerinde gördüğüm o inanmışlık var. Kendinin inanmadığını başkasına inandıramazsın. Şimdilik iyi çalışıyorlar. Sosyal medyada aktifler. Muhalefet yapmak konusunda zayıf olsalar da teveccüh görüyorlar. Altınışık’ın siyasi tecrübesi, yol arkadaşlarının ona bağlılığı ve çalışma azimleri bir vekillik getirir mi? 2018’de kılyapı kaçırılan bu sonuç bugünden baktığımızda çok uzak durmuyor. Soru şu; o vekilliği ittifak ortağından mı alacak rakip ittifaktan mı? Bu sorunun cevabı; hem rakiplerinin listesine ve çalışmalarına, hem de ülkede ki özellikle ekonomik krize karşı halkın tepkisine bağlı…
#
Kirikkalekusu.com
info@kirikkalekusu.com
2147483647
2147483647