BEYAZ LİSTE Mİ MAVİ LİSTE Mİ YADA SEÇİM ORTADA MI?
Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri son dönemlerde görülmeyen bir rekabete sahne oluyor. TSO seçimlerinin şehrin bu kadar gündemine girdiğine meslek hayatımda pek tanık olmamıştım. Yıllar sonra ilk defa kamuoyu 'kim kazanır' sorusuna net bir şekilde bir tarafı söyleyemiyor. Genel kanaat seçimin ortada olduğu yönünde. Hatta Emrah Doğan liderliğinde ki beyaz listenin bir adım önde olduğu görüşü hakim. Ahmet Varlı başkanlığında ki mavi liste hiç ummadığı gruplarda seçimi kaybedebilir.
Peki seçimi böylesine ortaya düşüren ne oldu? Bu sorunu cevabı olarak Ahmet Varlı ve ekibinin rehaveti diyebilirim. Varlı ve ekibi rakiplerini küçük görerek, önemsemeyerek en büyük hatayı yaptı. Yıllardır oda yönetiminde olmanın verdiği rahatlık, ‘nasıl olsa kazanırız’ anlayışı bugün ki tabloyu ortaya çıkardı. Emrah Doğan ve yol arkadaşları startı erken verdi. Oturmadılar. Çok çalıştılar, inandılar. Bu mücadeleleri ile seçimi ortaya düşürdüler.
Tabi kolay değil. Ahmet Varlı gibi iki döneme yakın başkanlık yapan, 3-4 dönem oda yönetiminde yer alan isimlere karşı seçime girmek bir cesaret ister. Üstelik Doğan, aday listesini genel manada yeni yüzlerden genç isimlerden oluşturdu. Sağlam bir liste yaptığını rahatlıkla söyleyebilirim. Buna karşılık Varlı, ekibini bilindik isimlerden kurdu. Listeye baktığımda 20 yıla yakındır oda yönetiminde yer alan simalar görüyorum. Başta ‘bizi yenemezler’ görüşüne hakim olan Varlı ve ekibi, gün geçtikçe işlerinin o kadarda kolay olmadığını anladılar. Yıllardır ihmal edilen, sadece seçim zamanı hatırlanan üyeler karşısında Varlı ve ekibi, oturarak bu seçimin kazanılamayacağını farkettiler. Ancak biraz geç kalmışlardı sanki.
Seçime ciddiyetle yaklaşmadıkları aday listelerinin görselinde ortaya çıktı. Doğan öncülüğünde ki beyaz liste profesyonel bir çekimle, duruşları bile aynı olacak şekilde, tek tip kıyafetle seçmenin karşısına çıkarken, Ahmet Varlı öncülüğünde ki mavi liste facebook sayfalarından alınmış resimlerle kendilerini tanıttılar. Tabi bu bir detay gibi gözükse de önemli bir ayrıntıydı. Varlı ve ekibi hemen ikinci bir fotoğraf çekimi yaptılar. Doğan ve yol arkadaşları burada Varlı ve ekibine bir nevi ufuk açmış oldu.
Varlı ve ekibini açıkçası panik içinde görüyorum. Bu panikle çekilen videonun içeriği adeta itiraflarla doluydu. Başta olduğu gibi seçimi rahat kazanırız diyemeyen mavi liste vaatlerini sıraladı. Ancak açıklanan vaatler sanki yıllardır odayı yöneten ekibin değil de odaya yeni talip olan bir ekibin vaatleri gibiydi. Örnek verecek olursam;
Varlı başkanlığında ki mavi liste diyor ki; şu şu sektörlerde ki haksız rekabeti ortadan kaldıracağız. Ortadan kaldırmak ne demek; ortada böyle bir haksız rekabet var demek. Peki hali hazırda yönetimde olan Varlı ve ekibi neden bugüne kadar bir şey yapmadı? Ortadan kaldıracaklarını iddia ettikleri bu haksızlığına neden müdahale etmedi, neden ortada bıraktı? 'Kuyumcular arasında fiyat birlikteliği sağlayacağız' demişler. Halen yönetimdesiniz. Buyurun çağırın kuyumcuları konuşun. Birliktelik sağlayın. Niye seçim sonrasına atıyorsunuz. Üstelik kuyumcularla da görüştüm. 'Serbest piyasa bunu yapamazlar' diyorlar. Yani laf olsun diye söylenmiş bir vaat olarak görülüyor. Yine; 'akaryakıt ve enerji sektörünün sorunlarını biz biliyoruz biz çözeriz' demişler. Ne zaman çözeceksiniz, seçimden sonra mı? Sorunları biliyorsanız çözmek için neyi beklediniz?
Bunların haricinde birde gıda toptancılar sitesi, tekstil organize sanayi bölgesi, mobilyacılar sitesi kurulması yönünde vaatler var. Bunlarla ilgili bir fizibilite çalışması var mı? Mesela nereler planlandı? Nasıl bir proje oluşturuldu? Bu güne kadar hiç girişimde bulunuldu mu? Bunlar sadece birer örnek. Panikle oluşturulmuş, alt yapısı olmayan vaatler görüntüsü çiziyor.
Varlı’nın mavi listesini hemen hemen tanırım. İşlerinde de başarı değerli isimler. Ancak bu onların, başarılı bir yönetim olmasını maalesef sağlamadı. Eğer yönetimde başarılı olmuş olsalardı bugün vaatleri arasında ‘ortadan kaldıracağız’ cümlesi olmazdı. Bir dönemlik yönetimde değiller. Yıllardır TSO’yu yöneten bu ekip ortada ki sorunu çözememiş yada çözme girişiminde bulunmamış ki bugün bu sorunu kabul edip çözemediklerini itiraf ediyorlar ve yeniden gelirsek çözeriz diye vaatte bulunuyorlar.
5 Kasım’da seçim var. Önce 13 gruptan 33 meclis üyesi seçilecek. Sonra hangi liste daha fazla üye çıkardıysa onlardan oluşan bir yönetim gelecek. Mavi liste hali hazırda ki isimlerden, beyaz liste ağırlıklı olarak yeni isimlerden oluşuyor.
Benim sadece TSO için değil genel manada şehirde bir yönetim değişimi arzum var. Aslında şehirde de bu istek hep oldu. Hepimiz demiyor muyuz; koltuğa oturan kalkmıyor diye. TSO, şehrin bu isteğine öncülük edebilir mi; neden olmasın. Şuan ki tablo bu değişime yakın gözüküyor. Sandık ne der onu 5 Kasım akşamı göreceğiz.
Rekabeti yüksek bir seçim atmosferinin yaşanmasına karşılık her iki listede ufak tefek söylemlerin dışında seviyeli bir seçim süreci geçirdiler. Sonuçta kazanmak ve kaybetmek iki kardeş gibidir. Seçim 5 Kasım’da biter rakip olan isimler 6 Kasım’da oturur çay içerler. Çünkü herkes birbirinin arkadaşı tanıdığı dostu. Rakip olmak düşman olmayı gerektirmez. Bu bilinçle hareket eden her iki grubu da tebrik ediyorum.
Bu arada Varlı ve ekibinin fotoğraf ve video çekimlerini kim yaptı? Ankara'dan bir ekip geldi diyorlar. Umarım doğru değildir. Kırıkkale'de bu işi yapacak çok sayıda meslek erbabı dururken, Ankara'dan ekip getirmek büyük hata olur.
Sonuç olarak; seçimin şehrimize yeni ufuklar açması ve bunu sağlayacak listenin kazanması umuduyla..
