Kırıkkale ne kadar hareketsiz, aktivitesiz bir şehir değil mi? En büyük etkinliği 'hayırlı olsun' ziyaretleri olan bir şehiriz. Şimdi size kronolojik olarak bu dediğimi tek tek anlatacağım;
27 Şubat 2020; AK Parti Merkez İlçe Başkanlığına Emrah Doğan atandı. Siyasetçisi, bürokratı, STK’sı, vatandaşı aylarca Doğan’a hayırlı olsun ziyaretleri yapıldı.
22 Aralık 2020; Tam Emrah Doğan’ın hayırlı olsun ziyaretleri bitti bu defa AK Parti İl Başkanlığına Mustafa Kaplan atandı. Vatandaş hariç aynı ekip bu defa aylarca Kaplan’a hayırlı olsun ziyaretleri düzenledi.
09 Ağustos 2021; Kaplan’dan 8 ay sonra bu defa Nebahat Erkök’ün istifası ile boşalan AK Parti Kadın Kollarına Özden Temoçin atandı. Haydi tekrar başlayalım hayırlı olsun ziyaretlerine.
25 Ocak 2022; Değişim devam ediyor ve bu defa Halil Özarslan’ın istifası sonucu Tuğrul Sofuoğlu AK Parti Gençlik Kollarına atanır ve yeniden başlar hayırlı olsun turları.
16 Şubat 2022; Bu defa başa dönülür ve Emrah Doğan’ın istifası sonrası AK Parti Merkez İlçe’ye Turgay Sarıaydın başkan olarak atanır. E tabi doğal olarak hayırlı olsun demek gerekir.
Bunlar AK Parti’nin 2 yıl içinde ki kısır döngüsü. Kırıkkale sadece AK Parti’yi ziyaret etmiyor tabiki. Bürokrasisi var diğer partileri var STK’ları var.
02 Ekim 2021; Yunus Sezer’in AFAD başkanı olması sonucu Vali olarak atanan Bülent Tekbıyıkoğlu’na hayırlı olsun ziyaretleri start alır.
19 Ocak 2022; MHP İl Başkanlığına Murat Abalı atanır ve şehir yeniden hayırlı olsun ziyaretlerine başlar.
19 Ocak 2022; MHP Merkez İlçe’ye Faruk Akbulut başkan olarak atanır. Abalı ile birlikte Akbulut’ta hayırlı olsun ziyaretlerinden ziyadesiyle payını alır.
Tabi bu arada AFAD Başkanı Yunus Sezer’e de hayırlı olsun demek lazım. Bülent Tekbıyıkoğlu’na hoşgeldin – hayırlı olsun ziyaretlerinin bir benzeri Sezer’e de yapılır. Sezer, Ankara’da yalnız bırakılmaz Kırıkkaleliler tarafından.
Sonra meslek odaları seçimleri yapılıyor. Göreve seçilen başkanlara hayırlı olsun demek lazım. Günlerdir o ziyaretlerde devam eder. Bunlar olurken iadeyi ziyaretler başlar. Kendisine ziyarete gelen isimler, bu defa iadeyi ziyaretler düzenler.
Son 2 yılın özeti bu. Öncesine gitmedim. Tek aktivitesi hayırlı olsun ziyaretleri olan bir şehirdeyiz. Bugün ne yaptın; hayırlı olsuna gittim. Sen ne yaptın; bende hayırlı olsuna gittim.
Tamam geleneğimizde vardır bu hayırlı olsun ziyaretleri ama gündem hep bu mu olmalı? Ziyaret etmek iyi bişey ama bu hayırlı olsun ziyaretlerini biraz abartmıyor muyuz? Ziyaret edilenlerin sosyal medyaları birkaç cenaze-düğün resimleri hariç hep ziyaret resimleri ile dolu. Yeni göreve başlayan kişiye hayırlı olsun ziyaretleri bitene kadar kişinin görev süresi bitiyor. Bırakın adamları, iş yapsınlar biraz. Bakın ekonomik kriz var. Vatandaş dertli. Özellikle iktidar temsilcilerine sesleniyorum; ziyaret furyasından bir kurtulun. Çıkın dışarı. Halkı bir dinleyin. Makamınızda kimse size bişey demez/diyemez. Sokağa inin bakalım. Pazar yerlerine gidin mesela, marketlerde alışveriş yapanları dinleyin. Saat 24.00 olmadan zamsız benzin almaya çalışanların yanına uğrayın bakalım.
Biliyorum siz sorunları çözecek kişi değilsiniz. İyide bu halkta birine dert yanmalı. Onlarda sizin çözemeyeceğinizi biliyor ama ne yapsın kime söylesin? Muhalefet geziyor sizde gezin. Bırakın size kızsınlar, öfkelensinler, tepki göstersinler. O kadar hakkı var halkın. En azından gazını alın insanların. Koltuğunuzda oturup bugün kimleri ağırlayalım derdinden kurtulun bir an önce.
Birkaç cümlede esnaf odaları başkanlarına lafım var; seçimleriniz bitti. 'Aman kimseye dokunmayım seçim öncesi' diye bir derdiniz kalmadı. Allah aşkına çıkında şu esnafların durumu için birkaç kelam edin. Bir basın açıklaması yapın, beyanat verin. Bir esnaf olarak diyorum ki keşke biz de işçi-memur gibi sendikalı olsaydık. Onlar en azından üyelerinin hakkını savunuyor, derdini gündeme taşıyor. Bizim temsilciler maşallah yokları oynuyorlar.
AKIL VERMEYİN KÖTÜYÜZ DEYİN...
Cem Yılmaz bir skecinde yurtdışına gidecek vatandaşın İngilizce konuşmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor ve ‘kardeşim zorlama turistim de. Pasaport memuruna iki saat İngilizce konuşmana gerek yok turistim de geç.’ diyordu. Şimdi benzer durum iktidar temsilcilerinde var. Ortada bir kriz var. Enerji, temel gıda vs. iktidar temsilcileri anlatıyor da anlatıyor; Avrupa da böyle, Amerika da şöyle, eskiden şu yoktu bu yoktu. En ucuz benzin bizde, eskiden kuyruklar uzaydan görülüyordu, atletle oturmayın, kiloyla et almayın koyun kesin falan filan. Ya beyler bayanlar; evet ekonomik anlamda bir krizin içindeyiz deyin ya. Lafı dolandırmadan durum kötü deyin. Sade basit sıradan bir şekilde; zam var üzgünüz deyin. Sonuna da ekleyin; kriz var ama çözeceğiz deyin. Akıl vermeye çalışmayın, emsal göstererek durumu kurtarma mücadelesine girmeyin, eski defterleri açmayın. 20 yıl önce şöyleydi. Banane kardeşim 20 yıl öncesinden. Ben bugünü yaşıyorum. Basit bir şekilde evet kötüyüz deyin. Eğer çözeceğinize dair bir umudunuz varsa biraz sabır isteyin. Vatandaşın aklıyla dalga geçmeyin kendinizi de komik duruma düşürmeyin…
#
Kirikkalekusu.com
info@kirikkalekusu.com
2147483647
2147483647